Kadim Türk Uygarlığı
Sohbetleri görmek için ilgili yazıya tıklayınız.
Zalime Zulme boyun eğme, aman dileyene el kaldırma diyen TÜRK TÖREMİZİ yaşamak ve yaşatmak öncelikli vazifemizdir
Solucan Gübresi üretimimizi, doğal ürünlerle beslediğimiz yerli ırk ineklerimizin gübresiyle üretiyoruz.
Asla TARIM KİMYASALLARI ve TARIM ZEHİRLERİ Kullanmıyoruz. Kullanılmasını onaylamıyoruz. Hibrit yada GDO'lu ürünler kullanmıyoruz ve üretmiyoruz.
İbn Sina, Bedri Ruhselman, Yalçın Koç, Faruk Durukan, Aydın Sayılı, Osman Nuri Koçtürk, Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün, Neva Çiftioğlu, Ebru Erbay...
Sağlıklı etken maddeli gıda konusunda çalışan akademisyen dostlarımızla yılda 2 defa 3 günlük HERKESE AÇIK çalıştaylar yapılmaktadır.
Bu masalımsı anlatı; bir yandan çiftçilerimizin tarımsal faaliyetlerinden yüksek bir gelir seviyesine ulaşmasının ne kadar kolay olduğunu anlatırken, diğer yandan yazarın 15 yıl boyunca kendi uygulamaları ile deneyimlediği tarım zararlıları ile ÖNLEYİCİ mücadele yöntemlerini de öğretmektedir. Kişiler ve sosyal ilişkiler hayali olmakla birlikte; tarım ve diğer konular-da aktarılan tüm veriler, çözümler, sahada yapılan uygulamaların, yaşanmışlıkların ve bilimsel bulguların özetidir. Ve gerçektir.
Düşünerek sadeleştirilebilen her iş, düşündürülmeyerek hazır modeller ile karmaşık hale getirilmiş olana göre, daha doğru, verimli ve ahlakidir. Dört kitaplık bir seriden oluşan bu kitapların amacı; hurafeci bilim, teknoloji ve subliminalizm destekli sömürgecilerin, obsesyon / tasallut odaklı stratejilerini çözecek, geri varlıkların obsesyonlarını geçersiz kılacak davranış modelleri önermektir. Bunun içinde kitabımızda vicdani stratejiler, eylemler üretebilmenin ilk ve tek yöntemi olan düşünce ile harekete geçirilebilen imgeleme/imajinasyon melekesi konusundaki, bilgilerimizi ve sezgilerimizi paylaştık.
Sömürülen halkların sorunlarının kökeni, sezgi melekesini kullanarak güzel ahlak ilkeleri ile aklını işletmek yerine, zihinsel tembelliklerini ilahi torpil ile kapatma hevesleri yüzünden,hala dua çıkrıkları, zikir tepeleri, mantralar, türbe adakları veya bezler asarak, beyin hücrelerinde ve enerji alanlarında oluşturdukları hasarlar sonucunda, akli melekelerinden kendilerini, kendi elleri ile mahkum bırakarak, aklını işleten emperyalistlerin köleleri haline gelmeleridir.
İnsan bilen canlı, -İbn Sinâ'nın bu kadim tanıma kazandırdığı açılım ve boyuta göre ise- bilen, bildiğini bilen, bildiğini bildiğini bilen, başka bir anlatımla kendi üzerinde düşünebilen yegâne canlıdır. Öte yandan insanın toplumsal bir varlık olduğu ve ancak hemcinslerinin yardımıyla varlığını sürdürebildiği de bir vakıadır. Bu meyanda insanın toplumsal varlık olması, onun sadece yeme, içme, beslenme vb. gibi fiziksel varlığının bekası için değil, bunlarla birlikte bilen bir canlı olmasının da gereği ve koşulu olarak ortaya çıkar.
Bu tezde, Türkiye’de Neo-Spiritizm’in, yani “Deneysel Yeni Ruhçuluk”un kurucusu olan Dr. Bedri Ruhselman’ın (1898-1960) hayatının yanı sıra eserleri ve bilhassa metafizik görüşleri incelenmiştir. Buna paralel olarak, Ruhselman açısından yaratılış, ruh, ahiret, doğuş-enkarnasyon ve tekrardoğuş-reenkarnasyon gibi kavramlara yeni bir bakış açısı sunulmuştur. İlâhiyatın en önemli ve birincil konularından biri olan “öteâlem” hakkında Ruhselman’ın deneye dayalı görüşleri, klasik görüşün dışında, spiritizme önemli katkılar yapmıştır.
Ülkemizde gıda emperyalizmine karşı ilk savaş açan kişi; Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, yarım asır önce gıda sanayinin komplosunu görmüş ve neredeyse bu büyük yalanlara karşı tek başına mücadele etmiştir. Okyanus Ötesi’nden pompalanan gıda üretimi ve beslenmeyle ilgili ezberleri bozan bir akademisyen… O yıllarda gıda yönünden kendi kendine yeten ender ülkelerden olan Türkiye’nin, yanlış tarım politikalarıyla ithal tarım pazarı haline getirileceğini ilk kaleme alan bir yazar… Kimyasal yiyeceklerin insan sağlığını nasıl perişan ettiğini yazdığında kara listelere alınan bir beslenme uzmanı…
xxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Zehir tekellerince şartlandırılmış ezberleri parçalamak, arazimizdeki taşları parçalamaktan daha zordu. Bir dönüm araziden, günde sadece 4 saat çalışarak, bir asgari ücret seviyesinde gelir elde edebilirsiniz. Hem zehirsiz, hemde yerel tohum kullanarak. GÜBRE BEDEVA, YEM BEDEVA, FİDE BEDAVA... 2019 rakamlarına göre, 30 dönüm arazi üzerinden yaptığımız uygulamaların sonucunu linkteki makaleden okuyabilirsiniz.
KADİM bilgilerden KÜLTÜRÜNDEN /KÖKLERİNDEN uzaklaştıkca her medeniyet, ülke, toplum, meslek, birey yok olur! Son 200 yıldır SÖZDE BİLİM adına yapılanlar doğru ise her 5 sn de açlıktan ölen bir çocuğu ya da suya erişimi olmayan insanları yada her 30 sn de kal damar hastalıklarından vd. ölenleri, yok olan canlı türlerini nasıl açıklayacağız? Bütüncül bağışıklık sistemi Aristo ile insanlık yolundan çıkmış Bilim ve Teknolojiyi İBNİ SİNA ve YUNUS EMRE felsefesi ile yeniden insani ilkelere döndürmeyi amaçlar
Vermikompost, çeşitli organik atıkların (hayvan dışkısı,sap ,saman,evsel meyve sebze atıkları,bahçe yaprak atıkları ,talaş ,atık kağıt vb.)bazı toprak solucanları tarafından sindirilmeleri sırasında kompostlaştırılması sonucu elde edilen ve tarımsal endüstride organik gübre ve toprak düzenleyici olarak kullanılan bir üründür
Günümüzde 120 ülkede organik tarım uygulanmakta olup, her geçen günde artmaktadır. 2006 yılında dünyada 40 milyar dolarlık bir pazar haline gelmiştir. Organik tarım, kimyasal girdilerin kullanılmadığı, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretimdir. İnsanoğlunun geleneksel tarımda yoğun şekilde gübre ve pestisit kullanımı sonucunda, doğa dengesinde bozulmalar meydana gelmiştir. Bu aşamada bozulan dengenin yeniden kurulmasına yönelik bir üretim modeli ortaya atılmıştır.
2008 gıda fiyat krizinin tetiklediği tarıma yeniden yatırım, gıda hakkının somut olarak gerçekleşmesi için esastır. Bununla birlikte, ekolojik, gıda ve enerji krizleri bağlamında, yeniden yatırımla ilgili en acil konu ne kadar değil, nasıl olduğudur. Bu rapor, Devletlerin tarımsal sistemlerinin son derece üretken, son derece sürdürülebilir ve insan teçhizatının yeterli gıdaya ilerici bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan üretim modlarına nasıl yeniden yönlendirilebileceğini ve başarması gerektiğini araştırıyor.
İbn Sînâ Felsefesinde Sezgisel Bilginin Aklî Karakteri - Adnan GÜRSOY İbn Sîna, bilgi ve nübüvvet teorisinin merkezî kavramlarından biri olan sezgisel bilgiyi aklî bir temelde ele almıştır. Bu aklî temeli, üç noktada ortaya koymak mümkündür. Bu makalede söz konusu üç husus, İbn Sînâ’nın eserlerinden hareketle ortaya konulup filozofun sezgisel bilgiye bakışı belirginleştirilecektir ki, bu, İbn Sînâ felsefesinin mistik boyutu ile ilgili tartışmaları değerlendirmek açısından önemli bir konumda bulunmaktadır.